fen lisesi

ülkemizde genel olarak en yüksek puanla alan lise türü.ne yazık ki olması gereken gibi deney imkanları falan olmuyor.

öğretmenler öğrencileri kucumsemeyle başlar ve onların ezik olduğunu hissettirir sonra 'bu ülkede bilim adamı yetişmiyor' tarzında naralar atar,not fl mezunuyum.

(bkz: amk liselisi) fen liseli olmanın bile çürütemeyeceği kelime..

diğer liselerde gaaayet normal karşılanabilecek olayların (farzı misal karşıdakine aptal demek aboo), fen lisesinde hocalar tarafından evereste kadar çıkarılıp büyütüldüğü lise türü. genelde dağ başlarında olur.

şuanda bulunduğum okul maalesef imam hatipler kadar değer verilmiyor.

(bkz: fen lisesi kavgaları) (bkz: değersiz bir yığına dönüşeceksin)

8. sınıfta atatürk fen lisesi'ne geziye gitmiştik. sınav haftasıymış. öğrencilerin konsantrasyonu bozulmasın diye kapıdan ileri geçememiştik, neyse. ortada bir iki öğrenci var. ellerinde test kitabı yana yakıla hocalarını arıyorlar. az sonra atıyorum fizik sınavına girecekler adamlar hala fizik sorusu çözdürme peşinde, belki o soru tarzı sınavda çıkar diye. müdür bey 12. sınıf öğrencilerinden bir tanesini çağırdı:"oğlum 4 senedir buradasın. okulunun güzel yanlarını anlatır mısın?" diye. çocuk bir telaş yaptı, sinirlendi ve şu cümleyi söyledi: "hocam vaktimi çalıyorsunuz. soru çözmem lazım." ve gitti. bir de şu cümleyi hiç unutamıyorum: "burada en kötü öğrenci demek istemiyorum ama listenin en sonundaki, en düşük puanla gelen öğrenci (en düşük puan dediği 498) günde 700 soru çözüyor." hayatımın şokunu bu mekanda yaşamıştım. lisem, lisem, güzel anadolu lisem.

öyle herkesin sandığı gibi ot tipler yok, her çeşit adam bulmak mümkün yalnız otçusu esrarcısı psikopatı yok. onun dışında hunharca çalışanı da var son seneye kadar çalışmayanı da var (burda kendime bkz veriyorum) ama şöyle ki eğitimi olması gerektiği gibi olmayan çoğu fen lisesi var, geleceğin bilim adamları bu okullarda yetişecek diyoruz ama teorik eğitimden başka bişi almıyoruz kendi adıma söylüyorum 4 senedir en fazla 5 kere girdim herhangi bir laboratuvara,fen lisesi mezunu biri en iyi mühendisliğe gidiyor, ama pratikte sıçıyo. meslek lisesi mezunu pratikte döktürüyor. bazı şeyler dengelenmeli. bu anlamda eğitim anlayışının değişmesinin gerektiğini düşünüyorum.

herkes öğrenciler açısından bakarak yorumunu yapmış. ben de öğretmenler açısından bakayım. bu sene ilk dönem 1 ay çalışmak zorunda kaldım. çalışmak zorunda kaldım diyorum çünkü zorla gönderdiler. öğrencileri sürekli dersle uğraşan sıkıcı tipler. bir öğretmen olarak öğrencilerden bunu beklemediğimi kesinlikle söylemeliyim. öğrenci dediğin eğlenmesini de bilecek. sadece ders çalışarak akademik olarak başarılı olabilir evet ama sosyal olarak başarısız bir insan olarak hayatına devam eder. çalışan öğretmenlere gelince; onlar da öğrencilere ayak uydurmuş büyük çoğunluğu yaşlı ve sıkıcı insanlardı. öğrenci olarak gitme şansım olmamıştı öğretmen olarak da bundan sonra isteyerek kesinlikle gitmem

beden ve din derslerinde oturup soru çözdüren okuldur. bizim okulda sırf bu yüzden güzel bir etkinlik yapılamıyor, öğrenciler birbiriyle iyi kaynaşamıyor dolayısıyla da daha içe kapanık bireyler yetişiyor. ama bir sorun olduğunda da herkes kenetlenir ve üst kademeye taşımadan sorun halledilmeye çalışılır.

i̇stisnasız hepsinin eğitimi iyi oluyor